Web Sitenizin Dönüşüm Oranını Artırmak İçin Neler Yapmalısınız

Web sitenizin trafik akışı yoğun olsa dahi, sitenizde eylem gerçekleştiren veya bülteninize üye olan kullanıcılar neredeyse hiç yok ise bu durumda sitenizin ‘dönüşüm oranı’ düşük demektir. Web sitenizi ziyaret edenler ve istenen davranışı gerçekleştirenlerin karşılaştırılmasıyla elde edilen dönüşüm oranı, firmanızın başarısı için önemlidir. Düşük dönüşüm oranı herkesin vitrinine bakmayı sevdiği ama aslında alışveriş yapmadığı bir mağaza gibidir.
Dönüşüm oranını artırmanın yolu basit bir ifadeyle kendinizi kullanıcıya sevdirmek ve kullanıcının güvenini kazanmaktan geçer. Bu yüzden, rakiplerinizin önüne geçerek ideal bir kullanıcı deneyimi (UX) sunmalısınız.
Dönüşüm oranı web siteniz ile ilgili detaylara dikkat ederek artırılır. Bu konuda size yardımcı olacağını düşündüğümüz şu listeye bir göz atmanızı tavsiye ederiz.

Hedef kitlenizi tanıyın. Sitenizi ziyaret eden hedef kitle hangi kanallarla size ulaşıyor, sitenizin hangi sayfalarında daha çok vakit geçiriyor, sitenizde ne kadar zaman harcıyor? gibi sorulara doğru yanıtlar bulursanız sitenizin dönüşüm oranını artırabilirsiniz.
Rakip analizini de doğru bir şekilde yapmalısınız. Aynı kategoride olduğunuz markaların web sitelerini bir müşteri gözüyle analiz ederek işe başlayabilirsiniz.
Web sitenizin tasarımı da dönüşüm oranını artırmak için önemli bir husustur. Sitenizde sağlayacağınız düzen ve kullanacağınız renkler kullanıcıların aklında kalmanızda etkili olacaktır. Ürünleri kategorize etmeli, kullanıcıların filtreleme yapabilmesini sağlamalısınız. Site tasarımınız oldukça sade ve basit olmalıdır.
Açılış sayfaları, kullanıcılarla iletişime geçtiğimiz ilk nokta olduğu için sunduğumuz ürün veya hizmete ilişkin bütün detaylara açılış sayfasında yer vermek isteriz. Sitenizin açılış sayfası, oturum sürelerinin uzun olmasında ve buna bağlı olarak hemen çıkma oranlarında oldukça etkili bir rol oynamaktadır. Kullanıcılara sunduğunuz açılış sayfası ne kadar yalın ve anlaşılır olursa ziyaretçiler siteyi anlaşılır buldukları için uzun süre vakit geçirecek ve sunduğunuz ürün veya hizmetten yararlanmak isteyeceklerdir.
Dönüşüm oranınızı artırmak için A/B testleri yapın, müşteri kitlenizle eşdeğer insanları toplayarak yaptığınız bu testleri onlara sunun, fikirlerini alın.
Sitenizin yüklenme süresi, müşterilerinizin sitede kalma sürelerini oldukça etkilemektedir. Eğer siteniz çok geç açılıyorsa ve kullanıcı bir süre beyaz bir ekranla karşılaşıyorsa sitenizin yüklenmesini beklenmeden çıkacak ve muhtemelen rakiplerinizden birinin sitesini ziyaret edecektir. Ek olarak, sayfalarınızın yüklenme süresi, Google kalite puanını da etkilemektedir. Siteniz ne kadar hızlı yüklenirse kalite puanına etkisi o kadar fazla olacaktır.
Akıllı telefon kullanımının her geçen gün artmasıyla birlikte sitenizin mobil trafiği de gün be gün artmaya başlamıştır. Mobil cihazda gerçekleşen tıklamaların günümüzde %60’a kadar yükseldiği bilinmektedir. Bu doğrultuda sitenize gelen ziyaretçilerin büyük çoğunluğu mobil cihazlardan geliyorken buradaki potansiyel müşterilerinizi kaçırmamak adına sitenizi mutlaka mobil uyumlu yapın.
Reklam metinlerinizi oluştururken reklamlarınızın farklı özelliklere sahip cihazlarda da görüneceğini unutmayın ve bu metrikler doğrultusunda reklamlarınızı oluşturun. Örneğin; reklamlarınızı mobil cihazdan görecek bir kullanıcı için “tıkla ara” botunu koymak yapılacak en iyi işlemlerden biridir. Bilgisayar trafiğiniz için ise arama butonu yerine kısa bir iletişim formuna yönlendirmek oldukça verimli olacaktır.
Reklamınıza tıklayan bir kullanıcı sonrasında tanımlamış olduğunuz hedefler doğrultusunda dönüşüm işlemini gerçekleştirmeden sitenizden çıkıp gidebilir. Bu durum sizin o kullanıcıdan hemen vazgeçmenizi gerektirecek bir durum değildir. Bu şekilde sitenize gelen kullanıcılarla bağlantıyı koparmamak için haftalık / aylık bültenler oluşturup size bırakacakları iletişim adresleri üzerinden (mail adresi, telefon numarası gibi) hazırlamış olduğunuz bu bültenleri paylaşın. Bu sayede marka bilinirliğinizi artıracak ve potansiyel müşterinizin aklında sürekli yer etmiş olursunuz.
Eğer sektörünüzde yeniyseniz, bir marka bilinirliğiniz yoksa site ziyaretçilerinize karşı güven inşa etmek çok önemlidir. Bu sebeple reklamlarınızda ve web sitenizde sunmuş olduğunuz ürün ya da hizmetten yararlanmış diğer kişilerin yorumlarına yer verin. Bu sayede kullanıcılarda güven duygusu oluşacak ve belirlediğiniz hedefler doğrultusunda ziyaretini sonlandıracaktır.
Sitenizde 7/24 canlı destek, açık iletişim bilgileri gibi seçenekleri bulundurarak kullanıcıların her an size ulaşabileceğini belirtmelisiniz.