Dijital Pazarlamada Sosyal Medyanın Gücü: Influencer Pazarlaması
Değişen ve dönüşen medya sayesinde dijital kavramı artık hayatımızın her alanında karşımıza çıkıyor ve hızla gelişen dijital pazarlama araç ve yöntemleri aracılığıyla her gün pazarlama dünyasına birçok yeni kavram ekleniyor. Son birkaç yılda en hızlı gelişen pazarlama mecralarından biri de “influencer”lar ve onlar sayesinde pazarlama jargonuna giren “influencer marketing” kavramı.
Kelime anlamı olarak influencer, etkileyen anlamına gelir. Ancak kelime anlamından öte influencer, sosyal medya üzerinde herhangi bir konunun, fikrin, ürün ya da hizmetin peşinde olan, onlardan fayda sağlayan kişi olarak tanımlanabilir. Aynı zamanda kendisini takip edenlere de bu ürün ya da hizmetleri önerir. Amacı ise, reklamını yaptıkları şey her ne ise bilinilirliğini arttırmak ve gündemde kalmalarını sağlayarak dijital pazarlama süreçlerine öncülük etmektir. Bu kişilerin takipçileri aynı zamanda hedef kitle olarak kabul edilir. Takipçi ve takip edilen arasındaki ilişki ve uyumla, dijital pazarlama başarı oranı doğru orantılıdır. Günümüzde neredeyse bir meslek haline gelen influencing kavramı sayesinde, tanıtılan ürün ya da hizmetin satış oranları anlık olarak gözle görülür şekilde bir artış gösterir. Bu da markalar için en hızlı ve etkili pazarlama yöntemlerinden biri olarak görülür.
Peki her isteyen influencer olarak ürün tanıtımı yapabilir mi?
Elbette yapabilir ama bu doğrultuda kişinin sanat, spor vb. gibi camialardan popüler ve sevilen biri olması unsurunun başarısı yadsınamaz. Böylelikle tanıtılan markanın, tüketicilerin sevdiği ve güvendiği kişiler tarafından kullanıldığını ve beğenildiğini görmeleri markaya bağlılığı güçlendirir. Onun dışında etkileme kabiliyetine güvenen ve bunu yetenek, çalışma ve tecrübeleriyle besleyerek büyüten herkes, markaların dijital pazarlama aşamalarına destek verebilir. Marka tanıtım çalışmalarında yer almak isteyen kişiler, karşı tarafı iletişim kabiliyetleriyle de cezbetmelilerdir. İletişim noktasında karşı tarafta aksettirilen en ufak bir güvensizlik ya da markayla yaşanmış olan uyumsuzluk büyük tepkilere neden olabilir ve takipçileri markadan uzaklaştırabilir. Bu durumla karşı karşıya kalmamak adına influencer olarak belirlenecek kişi, tüm kabiliyetleri göz önünde bulundurularak itinayla seçilmelidir. Markayla olan uyumu da göz ardı edilmemelidir. Bu uyum göz ardı edildiği takdirde marka adına olumsuz sonuçlar doğar.
Rakamlarla Infleuncer Pazarlaması
Günümüz dijital dünyasında, niş kitlelere hitap eden sosyal içerik üreticileri markalar için çok büyük değer yaratabilecek konumdalar. Sahip olduğu etkiyi sosyal medya veya sosyal ağlar aracılığıyla yayan influencer’lar, markaların ürün ya da hizmetlerinin tanıtımına katkıda bulunmak için son yıllarda sıkça tercih edilmektedirler. Yapılan bir araştırmaya göre, Amerika’da 2021 yılında pazarlamacıların %67.9’u influencer pazarlamasını kullanmıştır, 2022 yılında ise bu oranın %72.5’e çıkması beklenmektedir1. Öte yandan, Instagram sosyal influencer’ların en çok tercih ettiği platform olarak ortaya çıkmakta ve Amerikalı pazarlamacıların %93’ü Instagram’ı 2021 yılında infleuncer pazarlama kampanyalarında kullanacaklarını belirtmektedir1. Sadece Amerika’da, 2021 yılında influencer pazarlama harcaması 3 milyar $’ı geçmiştir1. Öte yandan, Civic Science tarafından yapılan bir araştırma, 18-24 yaş arasında olanların %14’ünün ve millenial gençliğinin ise %11’inin geçtiğimiz altı ayda takip ettiği bir influencer veya blogger tavsiye ettiği için ürün/hizmet satın aldığını ortaya çıkarmıştır1. Diğer yandan, 2019 yılında pazarlamacıların sadece %16’sı TikTok’u influencer kampanyalarına dahil etmeyi düşünürken, 2021 yılında bu oran %68’e yükselmiştir1. Tüm bunlar, önümüzdeki bir kaç yılda influencer pazarlamasının şirketlerin bütçelerinden daha fazla pay alacağını ve farklı platformların farklı/doğru hedef kitlelere ulaşmak için kullanılacağını göstermektedir.
Markalar doğru Influencer’ları nasıl seçer?
Influencer’ın samimiyeti, takipçileriyle doğru ve etkili iletişimi, ürün veya marka ile uyumu (özellikle markanın hedef kitlesinin dikkatini çekmesi), güvenilirliği, kendisini ve yeteneklerini geliştirmesi, hatta influencer’ın kendisini bir marka gibi yönetmesi ve koruması gibi unsurlar markaların influencer tercihi aşamasında önem arz etmektedir. İngilizce’deki karşılıklarının baş harflerinden dolayı infleuncer pazarlamasının 3 R’sine de (relevance, reach, resonance) değinmek gerekir. Yaptığınız işle, markanızla, sattığınız ürünle alakalı-ilgili influencer kullanmak (relevance), influencer’ın takipçileri sayesinde erişebileceğiniz hedef kitleniz (reach), influencer’ın markanızla ilgili hedef kitlede yaratacağı etkileşim-yankı (resonance) da yine markalar tarafından dikkate alınmaladır.
Diğer taraftan, genellikle influencer’lar nano, mikro, makro ve mega infleuncer’lar olmak üzere dört ana kategoride toplanmaktadırlar. On bin takipçinin altında olanlar “nano influencer”, on bin 100 bin arası takipçisi olanlar, “mikro influencer”, 100 bin bir milyon arası takipçisi olanlar “makro influencer”, bir milyon ve üzeri takipçisi olanlar ise “mega influencer” olarak kabul edilmektedir. Markanın, amacına, ürününün özelliklerine ve hedef kitlesine göre bu dört ana kategoriden bir influencer ile anlaşması tavsiye edilir. Bu anlamda, çok takipçisi olan makro veya mega influencer’lar her zaman markalar için doğru tercih olmayacaktır. Bir başka deyişle, takipçi kitlesinin büyüklüğü kadar, influencer’ın bu kitle ile olan iletişimi ve etkileşimi de önemli rol oynamaktadır.
Öte yandan, influencer pazarlaması konusunda çeşitli platformlar (Grin, CreatorIQ, gen.video vb gibi) oluşturulmuş ve bu platformlar aracılığıyla hem şirketler hem de ajanslar influencer pazarlama süreçlerini daha iyi yönetebilir hale gelmiştir2. Bu platformlar, influencer ile ilişkilerin yönetimi, takipçi analizi, influencer analizi, kampanya yönetimi, içerik oluşturma ve yönetimi, ödeme süreçlerinin izlenmesi, sosyal dinleme (social listening), sahte takipçi ve dolandırıcılıkların saptanması (fake follower and fraud detection) gibi çeşitli hizmetler sunmaktadır2. Bu platformlar, hem markaları hem de influencer ajanslarını doğru bir zeminde buluşturup, A’dan Z’ye influencer pazarlamasını ilgilendiren tüm hususları içermektedir.
Influencer’lar ne kadar kazanır?
Cristiano Ronaldo, futboldan kazandıkları dışında, tek bir Instagram paylaşımı ile 1.6 milyon $ kazanabilirken, Amerikalı ünlü TikToker Addison Rae 2020 yılında 5 milyon $ kazanmıştır3. En ilginci ise, 9 yaşındaki Ryan Kaji’nin sadece oyuncaklarıyla oynadığı çocuk Youtube kanalı aracılığıyla 2020 yılında 29.5 milyon $ kazanmasıdır3. Her ne kadar bu rakamlar çok cazip görünse de, her zaman ve her koşulda gerçekleşmemektedir. Bin ile 10 bin arası takipçiye sahip olan mikro-influencer’lar ayda ortalama 1420 $ kazanırken, bir milyondan fazla takipçisi olan mega-influencer’lar ise aylık ortalama 15356 $ kazanabilmektedir3. Instagram influencer’ları üzerine yapılan bir çalışmada ise, Instagram hesapları ile aylık ortalama 2970 $ kazandıklarını belirlenmiştir.
Sosyal medya üzerinden pazarlama stratejileri, ne kadar profesyonel şekilde uygulanırsa o kadar başarı sağlanır. Ürünün ya da hizmetin sağlayacağı fayda, takipçiye hissettirildiği takdirde marka bağlılığı oluşur. Bu doğrultuda en doğru uygulamayla, en fazla verim alınırken, dijital pazarlama stratejilerinin amacına hizmet eden bir şekilde uygulanması sağlanır.
[1] https://blog.hootsuite.com/influencer-marketing/
[2] https://influencermarketinghub.com/influencer-marketing-platforms/
[3] https://influencermarketinghub.com/influencer-earnings/